Daha Kaliteli Hizmet için Lütfen Giriş Yapınız!!!
Daha Kaliteli Hizmet için Lütfen Giriş Yapınız!!!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Hoşgeldiniz
 Hoşgeldin; Misafir

Toplam 0 Mesajın Var.

Kayıt Tarihin:

Son Ziyaretiniz:


5731 Gündür yayındayız
793 Konumuz var
1019 Mesaj gönderildi
25 Kullanıcımız Var
Son Üyemiz : https://progametr.yetkin-forum.com/u26
En iyi yollayıcılar
>M3LİS_ALİ<
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
Mixer_Enternasional
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
foOX
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
SmurfLette*
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
xXx-RaP
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
SheKiLL_eMocHi*
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
KeineLust
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
BaBa_YatmaZ
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
Meiste'r
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
ApoCaN_06
Sünnîlik - Şiîlik Vote_l10Sünnîlik - Şiîlik Vote_b10Sünnîlik - Şiîlik Vote_r11 
Istatistikler
Toplam 25 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: Meiste'r

Kullanıcılarımız toplam 1019 mesaj attılar bunda 793 konu
Panel





 

 Sünnîlik - Şiîlik

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Mixer_Enternasional
WebmasterWebmaster
Mixer_Enternasional


Erkek
Mesaj Sayısı : 336
Yaş : 31
Yer : 'im Seni!
Hobiler : 'in Neler?
Lakap : Smile ADSL
Hangi Takımlısın? : Sünnîlik - Şiîlik Gs
Hangi Sistem : Sünnîlik - Şiîlik Yk-linux
Kayıt tarihi : 09/09/08

Sünnîlik - Şiîlik Empty
MesajKonu: Sünnîlik - Şiîlik   Sünnîlik - Şiîlik EmptyPaz Eyl. 28, 2008 12:15 am

Sünnîlik - Şiîlik
İslâm kültür çevresinde Türkler daha ziyade şiî mensubu İranlılar'la temas kurmalarına rağmen, büyük çoğunlukla sünnî idiler. Çünkü İranî geleneklerle ilgisi az olan sünnîlik, aynı zamanda Türk düşüncesine uygun düşen bir aklîliği ihtiva ediyordu. Türkler sünnîliğin dört kolundan biri olan "hanefîlik"i benimsemişlerdi. Sebebi de, bu mezhebin insanda irâdeyi tanıyarak ilâhi emri akıl ve delillerle isbata cevaz vermesi ve bazı hukukî esaslarının, Türk asıldan geldiği sanılan Semerkand'lı Ebû Mansûr'ul-Mâturîdî(ölm. 944) tarafından Mâveraünnehir Türk çevresinde işlenmiş bulunması idi ve dolayısiyle hanefîliğin islâmî hukuk nizamını zaman ve şartların icaplarına uydurmağı mümkün kılmak vb. yönleri ile gerçekçi ve tatbikî yanı yüksekti. Türk devlet zihniyeti açısından pek tatminkâr olan bu duruma ilâveten, Abbâsî halifelerinin de aynı mezhebi temsil etmeleri İslâm Türk devletleri ile hilâfet arasındaki münasebetleri iyice kuvvetlendiriyordu. Bundan dolayı Selçuklu başbuğlarının Horasan'da siyaset sahnesine çakışlarını Abbasî halifesi alâka ile karşılamış ve onlarla süratle temas kurma imkânları aramıştı. Tuğrul Bey'in Nişâpûr'a birinci girisinde(1038) halife El-Kaaim tarafından Selçuklular'a gönderilen elçi, kaynaklara göre, Türkmenler'in tahribat yapmamalarını tembih vazifesi almış ise de, tahribatın bütün memlekette esasen süregelmekte olduğu sırada halifenin davranışındaki gerçek maksat aşikârdı.

Nitekim Selçuklu fütûhatı ilerleyip yeni devletin kudreti bütün İran'da hissedildiği ve korkuya kapılan şiî Buveyhîler'in Bağdat'da ve civarında baskıyı artırdıkları zaman bizzat halifenin Selçuklu sultanını Bağdad'a davet etmesi de bunu gösterir. Böylece Selçuklu siyasetenin temel prensiplerinden biri olarak şiîlik ve kolları ile mücadele belirmiş oluyordu.
Burada şiîliğe cephe alma ile devletteki "dinî tolerans" arasında bir çelişki bahis konusu değildir. Çünkü daha ortaya çıktığı anlardan itibaren siyasî vasıf kazanmış olduğu bilinen şiîlik 11. yüzyılda Fâtimîler tarafından, bi şiî devletin maddî ve mânevî desteği ile, sünnî islâm memleketlerini karışıklığa düşürmek için, en kuvvetli silah olarak kullanılıyordu.

Irak ve güney İran'ı ellerinde tutan şiî Buveyhîler (932-1055) Abbâsî halifelerini tahakkümleri altına almışlardı ki, bu durum büyük çoğunluğu sünnî olan doğu-islâm ahalisini ziyadesi ile tedirgin bırakmıştı. Üstelik iktidardan faydalanarak aynı ülkelerde şiîliğin yayılması için kesif faaliyette bulunulması akîde itibariyle şiîlerle uzlaşması güç sünnî çevrelerde mevcut endişeyi büsbütün artırıyordu. Devrin ünlü Buveyhî kumandanı Arslan'ul-Besâsîrî her zaman Fâtimîler'le işbirliği yapabilen aşırı bir şiî idi ve İran'ın hemen her tarafında çeşitli adlar altında birçok rafızî zümreler faaliyet hâlinde bulunuyorlardı.
Tanınmış yazar Abd'ul-Kaahir Bağdadî (ölm. 1038)'ye göre bu tür mezheplerin sayısı 70'den fazla idi. Halk yönünden en büyük ıstırap kaynaklarından biri olan bu ayrılığa son vermek üzere Buveyhî devletini ortadan kaldıran Sultan Tuğrul Bey'in, Bağdad'da törenle "Doğu ve Batı hükümdarı" ilân edilmesi, aynı zamanda, bu Selçuklu dinî siyasetinin hilâfetçe de resmen tasvibinden başka bir şey değildi.
Fâtimîler'i doğu'dan el çektiren Selçuklular'ın başarısı, tabiatiyle sünnîliğin de zaferi olmuş ve artık Selçuklu idarecileri islâm dünyasını sünnîlik bayrağı altında birleştirmeyi başlıca gayelerinden saymışlardır. Tuğrul Bey'den sonra Sultan Alp Arslan, bir yandan mekke ve Medine'de kendi ve El-Kaaim adına hutbe okutur, Bağdad'da ve diğer mühim merkezlerde kurdurduğu Nizâmiye medreseleri yolu ile bilgi ve düşünce yönünden sünnîliği kuvvetlendirirken, bir yandan da Fâtimîler'i yıkmağa hazırlanıyordu.
Suriye'deki Türkmen birliklerinin ileri harekâta devamlarını emretmiş olan Sultan melikşah ise, yine Fâtimî propagandası ile desteklenerek, "Dâvet-i cedîde" sloganı altında yürütülen Batınîlik'in başı olup Kazvîn civarındaki kayalıklarda meşhur Alamut(Kartal Yuvası) kalesini ele geçirerek, o bölgede korkunç bir yer altı faaliyeti ile Selçuklu İmparatorluğu'nu içinden çökertmeğe çalışan Hasan Sabbâh ile şiddetli mücadeleye atılmış ve son günlerinde Mısır'ın zaptını planlamıştı. Türk-İslâm hâkimiyeti için bu derecede hayatî ehemmiyet taşıyan şiîliğini ve taraftarları bir katiller şebekesinden ibaret bulunan Batınîliğin yok edilmesine yönelen bu Selçuklu siyaseti, düşünce, teşkilât ve siyasî gaye bakımlarından bu Türk imparatorluğunun devamı durumundaki Eyyûbîler tarafından tâkip edilerek başarıya ulaştırılmış ve Salâh-üd-dîn Eyyûbî Fâtımîler'i yıkarak(1171) kendi sünnî devletini kurmuştur.
Mısır Türk Devleti sultanları da aynı izde yürümüşlerdir. Batınîliğin kollarından İsmâilî'likle mücadele eden Aybeg ve Kutuz'dan sonra, Bağdad Abbâsî halifesinin 1258'de Hülâgû tarafından öldürülmesi üzerine, aynı âileden El-Musta'sım billâh'ı Kahire'de halife ilân eden(1261) Sultan Baybars ile âdeta resmiyet kazanan bu siyaset, Osmanlılar'ın sonuna kadar devam etmiştir. Aynı siyasetin diğer Selçuklu devletleri, Harezmşahlar, Delhi Sultanlığı, Türkmen Beylikleri ve Atabeylikler tarafından da yürütüldüğü mâlumdur.
Atabeyler arasında Beğteginlilerden Gök-börü bu yönden dikkat çekici bir gayret sarfetmiştir. Erbil'de bir çok dinî ve sosyal müesseseler kuran, kendisi de sayılı mücahidlerden olan bu atabey, peygamberimizin doğumunu müslümanlar arasında tam kaynaşma sağlayacak şekilde halk kütlelerinin katıldığı umumî şenlik olarak kutlama usulünü ilk defa ülkesinde tatbik etmiştir ki, bu tarz mevlîd törenleri sonra bütün İslâm memleketlerinde âdet hâline gelmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://progametr.yetkin-forum.com
 
Sünnîlik - Şiîlik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Türkiye,Türk Tarihi :: Türk Tarihi :: Müslüman Türk Devletleri :: İlk Müslüman Türk Hanedanları :: Müslüman Türk Devletlerinde Kültür ve Teşkilat :: Hükümranlık-
Buraya geçin: